Her insan öldürür yine de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından!
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi askını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi;
Biri şehvetin elleriyle boğazlar,
Birinin altındır elleri,
Yumuşak kalpli bıçak kullanır
Çünkü ceset soğur hemen.
Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müşteridir, diğeri satıcı;
Kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir isi,
Kiminden ne bir ah ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Yine de ölmez insan.
Oscar Wilde
Her İnsan Öldürür Yine de Sevdiğini
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Oscar WildeBir Başka Güzelsin
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Ömer HayyamSevgili! Bir başka güzelsin bugün,
Ay gibisin! Pırıl pırıl gülüşün,
Güzeller yalnız bayram günleri süslenir,
Seninse bayramları süsler gül yüzün.
Ömer Hayyam
Aşk Zamanları
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Mevlana İdrisSonra çok ateşler gördüm hiçbiri ısıtmadı
Yakıp da bıraktığın şu zalim bedenimi
En zoru ellerini unutmaktı
ve ıslaktı çimenler sonsuz ıslak
En zoru ellerini unutmaktı
Bir çiçek açmamış gibi aramızda
Gidiyordun ve deprem
Bütün denizler gidiyordu savaşlarım gidiyordu
ve yalnızdı ellerim sonsuz yalnız
Bir çiçek açmamış gibi aramızda
Hiçbir felaketten öğüt almayan aşk zamanlarımda
Baktım ruhumun sahibine baktım yanıyordum
Sonuna geldiğim bir yolculuk gibiydi her şey
Film kopmuştu ve hayatımdan çıkıp gidiyordum
Hiçbir felaketten öğüt almayan aşk zamanlarım
Mevlana İdris
Lamba
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Süleyman ÇobanoğluGüneş asılsız çıktı ve ışıklar tükendi,
İkimiz de titreyen fitillere kapandık.
Tahtını kurmak için gözlerini beğendi,
Ağırladık geceyi konuk ettik ve andık.
Uyu! Yediveren gülleri bahçemizdedir…
Ve sevdan arsız sarmaşıklar gibi içimde.
Dertlerimiz ya uzakta bir denizdedir
Ya saçlarından sonra unuttuğum mevsimde
Az sonra avuçların uyanacak… ve sesin
Bir çiçeğe su gibi üstüme dökülecek,
Ama bırak, bırak da içten içe titresin
Şu küçücük lambanın nesi var götürecek.
Süleyman Çobanoğlu
Yalnızlık
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Sunay AkınŞemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan
Daha da hüzünlendirir her gece
kentin sokaklarını
bekçinin nefesiyle
düdüğün içinde dönen
nohut taneciğinin
yalnızlığı
Ne çok sevinirim bilseniz
bir yılan
mezarıma girer de
göğüs kafesimin kemikleri içinde
kış uykusuna
yatarsa
Sunay Akın
Ama Ölüm
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Sunay AkınÖzgürlük kitabının
sayfaları arasına
cellatların kurduğu
darağacındaki ip
yarım kalan
sayfayı gösteriyor
okumaya devam edecek
nice insana
Evlilik fotoğraflarının yırtılarak
kırılan çerçevelerin
sokağa atılan
tahtalarıyla çakılıyor
çocuk tabutları
Hiçbir genç kız
taşımıyor kolyesinde
sevgilisinin fotoğrafını
ama ölüm
sayfaları oyulmuş
bir aşk romanının
içine gizliyor
tabancasını...
Sunay Akın
Gecenin Kapıları
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Attila İlhanBütün kapılar kapandı, dışardayım;
Birden karşıma çıkmayın korkuyorum
Uykusuzum fena halde, sokaktayım…
Karanlık bastırdı mı bozuluyorum.
Fena bir yerimden koptuğum doğru!
Kendimden çok fazla yaşamaktayım.
Nereye bağlanacak bu işin sonu,
Aslında ben kimim; meraktayım.
Bütün kapılar kapandı, sokaktayım...
Attila İlhan
Kelimeler
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Süleyman ArasHerhangi Birine Çağrı
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Osman Konukİhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen)
Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin
Utanılası bir şeydir katıksız pembeliğin
Bu yüzden kitaplardan yalnızca
Islık çalmasını öğrenebilirsin
Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek
Ama bu kente gelirsen unutma beni ara
Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım
Öfkem geçer dinle yüzümü sevgiyle bakarım
Kimse değil seni yalnız ben anlarım
Osman Konuk
Muamma
Ekleyen: Süleyman Aras / Şair Uğur IşılakAşkım sana bir muamma
Çöz çözebildiğin kadar
Mürekkebin yetmez amma
Çiz çizebildiğin kadar
Ayırdım candan bedeni
Hatan ile sevdim seni
Öfken dahi okşar beni
Kız kızabildiğin kadar
Aldım ruhunun tadını
Ölsem duyarım yadını
Mezar taşıma adını
Yaz yazabildiğin kadar
Yokluğunla avunurum
Benliği yere vururum
Ayağındadır gururum
Ez ezebildiğin kadar
Dilin olayım da söyle
Nasıl yandım sana böyle
Yollarında toprak eyle
Gez gezebildiğin kadar
Uğur Işılak