Aynanın Oyunu

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Bir çocuk doğdu, bendim.
Sıraya girdim insanlar içinde.
Alay-bayrak büyüdüm
Odalar, sofalar içinde.

Bir ayna doğdu, gördüm.
Sıraya girdi aynalar içinde.
İşime geldi, aldım,
Çarşılar, pazarlar içinde.

Bunca yıl yüzüne baktım.
Kendisini asmadı
Olanlar içinde.
Bir sabah uyandım,
Duruyordu karşımda
Düşmancasına,
Bir cam,
Aldanmış,
Kendini ayna sanmış...

Özdemir Asaf

Deli

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Deli feryat etse sehere karşı,
Fırtınalar kopar yeli dokunur.
Deli uzanırsa bir baştan başa,
Kolu yetişmezse eli dokunur.

Delidir dağlara çıktığı yeter,
Delidir ocağı yaktığı yeter,
Deliler konuşmaz baktığı yeter,
Deli kelam söyler dili dokunur.

Deliler aşk ile yanar dolanır,
Bu âlemi bomboş sanar dolanır,
Ataşın içinde döner dolanır,
Közü yakmaz amma külü dokunur.

Deliler el açar çıkar divane,
Sefai'nin özü deli divane,
Deli meczup olur deli divane,
Deli bergüzardır deli dokunur.

Âşık Sefai

Hudayinabit

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Gelse de trenden ikimiz insek
Camları buğulu iki tas çorba
Bir kitap -çantana korkup tutunmuş-
Kâğıdı samandan şiiri zorba

Ve o hışırdayan uykudan geçsek
Sobanın ayrımsız adaletinden
Çok büyük bir yağmur, işte başlamış
Kimse çıkmayacak bugün evinden

Böyle susuyorum, ben çok değiştim
Sense nasıl denir… Hâlâ o kızsın
Dinle ağlayarak çıkrık sesini
İşte şu dünyada yapayalnızsın

Her neyi dilesek burada olmaz
En büyük erdemi bunun, susamak
Yalar yarasını, içte bir geyik
Hepsi bu kadardır: adı yaşamak!

Süleyman Çobanoğlu

Sis Oldu Şarkılar

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Bu kâğıttan gemiyi bırakıyorum
Bu kâğıttan denize
Bakıyorum bakıyorum da bitmiyor
Ne çok çizik atmışız yüreğimize

Dünya ne ki dünya ne ki
Beyaz olan her şey biraz mavi
İstesen de istemesen de
Bakarsın bir el tutmuş elini
Bilemez kimse
Allah dilediği gibi serper çiçeklerini
ve çakar çivilerini dilediği gibi
Bir can olup öylece kaldığımız an
Bir müzik olup sustuğumuz sesinle söyle bana
Bir çocuğun elleri bırakılır mı, hiç bırakılır mı?
Sana bakıyorum
Çevirme yüzünü ben yabancı değilim
Seninle bakıyorum bu büyük boşluğa
Sana bakıyorum şarkılara bakıyorum
Sis oldu şarkılar elini arıyorum
Kalbim dünyanın ilk aşığının kalbi gibi
ve ruhum paramparça
Sis oldu şarkılar elini arıyorum
Bilemez kimse beyaz olan her şey
Bazen bir cümleyi bitiremiyorum

En son ölüm gelir
Yine de erken deriz

Derinlikler için bir yol vardı
Bilmiyorum her şey bitti mi?
Bu kâğıttan gemiyi bırakıyorum
Bu kâğıttan denize
Sevgilim sevgilim
Böyle yalnız mı gidecektin,
Cennetteki evimize?

Mevlana İdris

Her İnsan Öldürür Yine de Sevdiğini

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Her insan öldürür yine de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından!
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!

Kimisi askını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi;
Biri şehvetin elleriyle boğazlar,
Birinin altındır elleri,
Yumuşak kalpli bıçak kullanır
Çünkü ceset soğur hemen.

Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müşteridir, diğeri satıcı;
Kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir isi,
Kiminden ne bir ah ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Yine de ölmez insan.

Oscar Wilde

Bir Başka Güzelsin

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Sevgili! Bir başka güzelsin bugün,
Ay gibisin! Pırıl pırıl gülüşün,
Güzeller yalnız bayram günleri süslenir,
Seninse bayramları süsler gül yüzün.

Ömer Hayyam

Aşk Zamanları

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Sonra çok ateşler gördüm hiçbiri ısıtmadı
Yakıp da bıraktığın şu zalim bedenimi

En zoru ellerini unutmaktı
ve ıslaktı çimenler sonsuz ıslak
En zoru ellerini unutmaktı

Bir çiçek açmamış gibi aramızda
Gidiyordun ve deprem
Bütün denizler gidiyordu savaşlarım gidiyordu
ve yalnızdı ellerim sonsuz yalnız
Bir çiçek açmamış gibi aramızda

Hiçbir felaketten öğüt almayan aşk zamanlarımda
Baktım ruhumun sahibine baktım yanıyordum
Sonuna geldiğim bir yolculuk gibiydi her şey
Film kopmuştu ve hayatımdan çıkıp gidiyordum
Hiçbir felaketten öğüt almayan aşk zamanlarım

Mevlana İdris

Lamba

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Güneş asılsız çıktı ve ışıklar tükendi,
İkimiz de titreyen fitillere kapandık.
Tahtını kurmak için gözlerini beğendi,
Ağırladık geceyi konuk ettik ve andık.

Uyu! Yediveren gülleri bahçemizdedir…
Ve sevdan arsız sarmaşıklar gibi içimde.
Dertlerimiz ya uzakta bir denizdedir
Ya saçlarından sonra unuttuğum mevsimde

Az sonra avuçların uyanacak… ve sesin
Bir çiçeğe su gibi üstüme dökülecek,
Ama bırak, bırak da içten içe titresin
Şu küçücük lambanın nesi var götürecek.

Süleyman Çobanoğlu

Yalnızlık

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Şemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan

Daha da hüzünlendirir her gece
kentin sokaklarını
bekçinin nefesiyle
düdüğün içinde dönen
nohut taneciğinin
yalnızlığı

Ne çok sevinirim bilseniz
bir yılan
mezarıma girer de
göğüs kafesimin kemikleri içinde
kış uykusuna
yatarsa

Sunay Akın

Ama Ölüm

Ekleyen: Süleyman Aras / Şair

Özgürlük kitabının
sayfaları arasına
cellatların kurduğu
darağacındaki ip
yarım kalan
sayfayı gösteriyor
okumaya devam edecek
nice insana

Evlilik fotoğraflarının yırtılarak
kırılan çerçevelerin
sokağa atılan
tahtalarıyla çakılıyor
çocuk tabutları

Hiçbir genç kız
taşımıyor kolyesinde
sevgilisinin fotoğrafını
ama ölüm
sayfaları oyulmuş
bir aşk romanının
içine gizliyor
tabancasını...

Sunay Akın